Hiç birinizden daha iyi değilim. Çalışkan da değilim. Mükemmel hiç değilim. Yapmaya çalıştığım, bana verilmiş olan kısacık ömürde, insanoğlunun oluşturduğu entellektüel birikimi olabildiğince anlamaya çalışmak, bu birikimi ortaya koyan insanların emeğine saygı göstermek ve eğer elimden gelirse bu emeğe bir parçaçık da olsa katkı koyabilmekten ibaret. Sizinle ateşli şekilde tartıştığım doğrudur. Size göre bir çok konuda ikna edilemez oluşum da doğrudur. Sizden tek ve özel beklentim objektif kriterlere sarılmanız, veri ile konuşmanız ve bilimsel çerçeve içinde konuyu değerlendirmeniz. Şayet yeni bir bilimsel teoriniz varsa buna da kabul - doğrulamanız konusunda da çalışabiliriz -, üzerinde tartışabiliriz. Ama ne olursunuz “bence …” ile başlayan yargılarınıza neden sorusu sorulduğunda “çünkü öyle” den daha sağlam delilleriniz olsun. Bu konuda mottomu “İnanıyorsan bir delil üzere inan, reddediyorsan da bir delil üzerine reddet” ile ifade ederim her zaman. Bilmiyorsanız sorup araştırarak öğrenin, fakat zannetmeyin. Zan, gerçeklikten hiçbir parça barındırmaz.