LaTeX Öldü mü ?

Bir makale hazırlarken harcanan eforun asıl kısmı içerik, küçük bir kısmı düzenleme ve biçimlendirme olması gerekirken, güncel kelime işlemcilerde biçimlendirme çoğu zaman içerik üretmekten çok daha fazla zaman alıyor.

İçerik oluşturan araştırmacılar, yazın hazırlarken harcadıkları eforu kategorize edecek olsalar, eminim düzenleme ve standartlara uygun hale getirme işinin içeriğin hazırlanmasından daha fazla efor gerektirdiğini rahatlıkla ortaya koyacaklardır.

Biçimlendirme kargaşasıyla uğraşmaksızın doğrudan içeriğe odaklanabileceğiniz bir döküman oluşturma sistemi olan LaTeX, 30 yıllık ömrüne rağmen halen bu konuda açık ara iyi bir araç dersem isabetsiz bir yorum yapmış olmam diye düşünüyorum.

Dökümanı Biçimlendirmek, Yazmaktan Zor ..!

İlk Linux kullanmaya başladığım yıllardan beridir makale ve döküman yazmak için çoğu zaman LaTeX kullandım. Grafik arayüzler ortaya çıktıktan sonra ise LyX en sevdiğim editör oldu yıllarca. Zamanla cloud tabanlı, işbirliği olanakları sağlayan ve versiyon kontrol gibi özellikleri olan çevrimiçi kelime işlemciler ortaya çıktığında bu eski dostu bırakıp bu platformları tercih etmeye başladım. En sonunda Google tarafından sağlanan GSuite ürünü sürekli kullandığım platform oldu.

Zaman içinde kendi formatımı kopyalayıp kullandığım ve söz konusu kelime işlemci ile uyumlu bir format kullandığımdan sorun yaşamadım. Bununla birlikte özellikle bilimsel yazın dilinin ve biçeminin benimsendiği platformlara makale göndermeye başlayınca işler değişti ve kendimi sürekli dökümanı biçimlendirmeye çalışırken bulmaya başladım.

Google Suite, Google Documents

Aslında vaktiyle WYSIWYG diye ortaya çıkan ve her şeyin göründüğü şekilde olduğu ve herhangi bir ön/son işleme maruz kalmadığı uygulamalar başladığında bu duruma uyanmak gerekiyordu. Fakat bu yeni metodun üretilen belgelerin büyük bir çoğunluğu için oldukça yeterli olduğunu da söylemek gerek. Bu nedenle de üreticilerin, aslında küçük bir grup kullanıcının sınırlı taleplerini yerine getirmeye uğraşmak istemiyor olması olduça anlaşılabilir bir durum.

Bu Neden Bir Problem Olsun?

Günümüzde, teknik yayın yapmak akademiye terk edilmiş desem sanırım bana katılırsınız. İnsanlar kendi teknik yeterliliklerinden ve kendi bilgilerinden yola çıkarak çok da fazla makale yazmıyor. Hele ki bilimsel bir makale hiç yazmıyor. Literatür tarayarak ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak dünya kadar çalışma üretilebilir aslında. İlla ki nitel saha çalışmaları yapmaya da gerek yok. Fakat buna niyet edenlerin önünde bir engel var ki aşması hayli meşakkatli; "Makale Biçimlendirme". Halihazırda kullanılan görsel editörler ile bir makaleyi bilimsel bir formatta hazırlamaya çalışmak, yazarı yıldıracak kadar uğraş gerektiriyor.

Örneğin bilimsel bir makalede makalenin belirli bir yerine kadar numaralama başka, bir bölümünden sonra başka olur. İlk sayfalarla ilgili de oldukça değişik uygulamalar olur. Kaynakça ve iç referanslar da oldukça yaygın kullanılır. Tahmin edileceği üzere bunları güncel bir kelime işlemci ile yapmak, deveye hendek atlatmak kadar zordur. İçindekiler tablosunu elle oluşturarak defi bela edenler buralardadır sanırım.

Yazarın kendisi bu kargaşada hiç suçu olmamasına rağmen en çok çileyi çeken haline geliverir bir anda. Teknolojik gelişmeler veya henüz geliştirilmemiş yetkinlikler de sorumlu tutulamaz bu durumdan zira bu işi kolay yapmanın uzun zamandır yöntemi mevcut.

Ne Yapmalı?

Hali hazırda kullanılan kelime işlemciler bilimsel yazın biçimine parametrik bir şekilde uyum sağlayabilseydi hiç sorunumuz kalmazdı. Yazmaya, sadece yazmaya odaklanabilirdik.

Bu durumda yazmaktan öte, doküman biçimlendirmekten illallah gelmiş olan yazma heveslilerinin önü açılmış olacaktır. Daha fazla yazılı materyal bilimsel bir biçime sahip olacak ve bu sayede daha okunaklı hale gelecek, bundan bu metinlerin okurları da dolaylı yoldan fayda sağlayacaktır.

Sadece editör elbette tek başına yeterli değil. Özellikle tümüyle özelleştirilmiş biçimler söz konusu olduğunda yazılacak olan metin içindeki makro sayısı oldukça artabilir ve bu da verimsizliğe neden olabilir.

Bu noktada bilimsel biçimde makale yazma işi için LaTeX kullanmak büyük bir konforu da beraberinde getiriyor. Kaynak dosyanın bir metin dosyası olması ve ikili bir dosya olmaması tüm kontrolü yazara veriyor. Güzel bir haber vereyim ki artık LaTeX i çevrim içi kullanabileceğimiz bir platform da var: OverLeaf.

On-Premise LaTeX Editör: Overleaf

Dilerseniz kendi sunucularınıza on-premise kurabilirsiniz ya da bulut hizmeti olarak https://www.overleaf.com/ adresinden erişebilirsiniz. Ben kendi sunucum üzerinde barındırmayı tercih ettim.

Sonuç

LaTeX tarafından bize sağlanan esnek ve bilimsel biçimlerle uyumlu yazabilme kabiliyeti, güncel kelime işlemcilerde ya yok, ya da çok meşakkatli. Bu nedenle halen kullanılıyor ve işleri halen çok kolaylaştırıyor. Üstelik artık çevrim içi de kullanılabiliyor.

Tümüyle serbest açık kaynak kod olarak erişebileceğiniz bu platform, aynı zamanda dijital doküman oluştururken dijital özgürlük de sağlıyor.

Dogan ZORLU

Dogan ZORLU