Wii Oyun Yakalama Macerası

Photo by Andreas Haslinger / Unsplash

Merhaba,

Beril, otizmi olan bir genç ve bilgisayarla bir şeyler yapmayı acayip seviyor. Bu yazıda sizlere bir çok hususta yaşadığımız serüvenlerden Wii oyun konsolu ve konsoldan video capture için yaşadığıklarımızı anlatmak istiyorum.

Her şey yaklaşık sekiz hafta önce eşimin; "Beril yengesine whatsapp dan yazmış, wii yi istemiş" demesi ile başladı. Beril normalde böyle bir şeyi yazmaz ve bu tip bir iletişimde bulunmaz. İlginç geldi bize de ve hoşumuza da gitti açıkçası. Wii'yi beklerken bir akşam iş dönüşü "Dolphin Bakalım" cümlesi ile koyulduk maceraya. Dolphin nedir kızım falan derken o gün internette arayıp Wii emulatörü Dolphin'i bulup WII oyunlarını da indirmiş ve ayarlarını yapıp ilk oyunları da oynamış olduğunu farkettim.

Ertesi akşam iş dönüşü, "Dolphin homebrew kuralım" mesajıyla beraber Wii kanallarının bazılarının artık kapalı olduğunu çalışmadığını da öğrenmiş oldum. R24 adında bir grup servisleri yeniden açmış. Sitesinden patch edelim diye indirip yönergeleri uyguladık ama bir türlü aggrement sayfasını geçemedik.

Sonraki akşam geldiğimde Beril epey ilerlemiş bir kaç how-to bulmuştu bile. Hangi yöntemi uygularsak uygulayalım kanalları çalıştıramadık. Custom bir DNS üzerinden hazırladıkları sitelere gidip online kanalları aktive etmişler basitçe ve fakat dolphin içinde ne kadar dns ayarlarsak ayarlayalım çözemedik. Bu durum günlerce sürdü. Kah ağlama krizleri, kah hadi hadi baskısı ile hafta sonuna ulaştık ki bu arada yengemiz fiziksel Wii, denge tahtası ve kumandaları ile çıkageldi.

Yeni hafta için yeni problemimiz hazırdı artık; "Çevre birimlerini dolphin'e tanıtmak". Takla attık günlerce uğraştık nafile. Monster'a Linux kurup dolphin i orada çalıştırarak ilk kez çevre birimlere erişebilmek ancak dördüncü günde mümkün oldu. Bu arada monster windows'un bitlocker anahtarını da bulamadığımızdan yeni baştan windows ve programları kurmak gerekti dual boot ile iki günümüzü de bu aldı. Hafta sonuna ulaştığımızda oyunu dolphin de çalıştırabiliyor, çevre birimleri kullanabiliyorduk. OBS ile kayıtları almaya kalkınca acı gerçekle karşılaştık. Vulcan sürücüleri ile çalışan dolphin görüntülerini OBS ile alabilmek için OBS'i neredeyse sıfırdan derlemek gerekiyordu. Bu arada tesadüfen Monster'da windows Wii kumandasını bir şekilde gördü.Ardından balans board da eklendi. Hah tamam dedik. Artık hem OBS ile kayıt yapabiliyor hem de dolphini windows da kullanabiliyorduk.

Sonraki hafta başı eve geldiğimde yeni görev çoktan hazırdı; "Büyük bilgisayarda çalıştıralım". Monster da windows da nasıl çalıştı diye düşününce bluetooth adaptöründen diye düşündük ve desktop makineye bir bt dongle sipariş ettik. Çarşamba günü geldi, büyük bilgisayara taktık denedik fakat çalışmadı. Bir sürü google araması sonrası uyumsuz olabileceğini düşündük. Hafta sonuna kadar saatlerce süren çalışmalarımız sonuçsuz kaldı ve maalesef desktop a çevre birimleri bağlayamadık. Hafta sonu da bunun için yeterli gelmedi. Bu arada DNS sorununu çözdük yanlışlıkla. Hatırlayabildiniz mi bilmem ikinci hafta online kanalları çalıştıramamıştık emülatörde. Hah, o işlem için windowsun dns leri değiştirdik düzeldi. Yönergeler emulatör içinden değiştirmemizi söylüyordu. Meğerse sorun buymuş.

Yeni hafta başında yeni task gelmişti; "Wii kaydedelim". Wii kendine has bir arayüzden s-video ve rca ses ile çıkış veriyordu ve makineye kayıt yapmak için donanım lazımdı. Aradık bir HDMI dönüştürücü ve bir USB HDMI capture kartı ile orjinal donanımdan kayıt yapmaya karar verdik. Sipariş verdik. İlk gelen ürünlerden HDMI Wii çıkış adaptörü yerine bir HDMI ekleme aparatı geldi. İade edip tekrar sipariş ettik donanımlar ancak cuma elimize geçti. Cumaya kadar geçen beş koca günde ise homebrew kurabilmek için Wii'yi hackledik. USB den .wbf yükleyebilecek eklentileri kurduk. Wii online kanallarını aktive ettik. Yani kayda hazırdık artık. Cuma akşamı ilk kayıt denemesi için Wii den desktopa capture kartı ile görüntü ve ses aldık. 50hz FHD ile nispeten stabil bir görüntü aldık. Ses iyiydi ama ara sıra ekran sync kaçırdığı için hafta sonu da süren çalışmalarımız başarısız oldu.

Yeni hafta yeni task geldi; "BT adaptörü değiştirelim". Emulatorü desktop da çalıştırmamız giderek daha acil bir durum alıyordu. Hatırlarsanız ikinci hafta Monster'ı linux yapıp kullanmıştık. Windows varken denemek hiç aklımıza gelmemişti. Sonra windows da çevre birimler çalışmış ama desktop da çalışmamıştı. Oyun kumandası desktopa bağlanıyor fakat bağlantı ışıkları bir tuhaf yanıyordu. Wii game controller için yazılmış bir araç gözüme takılıyordu ama dolphinle geldi diye şüphelenmemiştim. Aklıma kaldırıp tekrar kurmak geldi. Kaldırıp sürücüleri de sildim tam kuracakken kumanda düzgünce bağlandı. Meğerse ilk hafta Beril dolphini indirirken oradan bunu da indirmiş kendi kurmuş. Yüklenen sürücü de elimizdeki çevre birimlerin çalışmasını engelliyormuş. Neyse bu sayede BT dongle da aklanmış oldu. Biz de hafta sonunu ettik. Gel gelelim emulatörde Wii vote kanalı öldürsen çalışmıyordu. Pazar akşamına kadar çalıştık nafile.

Yeni hafta başında yeni task geldi; "Wii usb bar alalım". Neymiş bu diye interneti araştırınca Wii infrared barın USB den çalışanı olduğunu gördüm. Yeni strateji tekrar bir şekilde emülatörü kullanmak ve fakat kumandayı fiziksel makinedeki gibi motion detect eder şekilde kullanmak olarak belirlenmişti. İnternette bulduk sipariş verdik çarşamba gün yine yanlış ürün geldi ve iade ettim. Bu zamana kadar Beril, emülatörde ve fiziksel Wii de Wii Fit uygulamasını çalıştırmış, balance board ile bir onda bir diğerinde çalışır durumdaydı ve fakat bar olmadığından kumanda hareket sensörü emulatorde kullanılamıyordu. Barın pasif bir ürün olduğunu ancak cuma farkettim. Akşamına Wii dolphin emulatörde, çevre birimler Monster'a bağlı ve bar olarak da fiziksel Wii nin barını wii yi açıp getirip notebook önüne koyarak başarmıştık. Aslında her şey tamamlanmış gibiydi.

Pazartesi aslında yine bir şeylerin eksik olduğunu S-Video capture kartının hepsiburadaki ürün katoloğundan gösterilmesi ile anlamıştım. Beril, HDMI olmayınca S-Video ve RCA dan capture alabilen bir ürün bulmuştu. Sipariş ettik ve çarşamba günü geldi. Ofisteyken telefonum çaldı "Düştü, düştü kırık" şeklindeki ifadeden kargoda cihazın zarar gördüğünü anladım. Akşam bir kablo bağı ile adaptörü toparladık ve ilk görüntü geldi. Ses de geldi. Görüntü bulanık bulundu ve fakat asıl sorun sesteki latency idi. Bu durumda oyunu oynayıp capture almak mümkün olamıyordu. Uğraşırken elektrikler kesildi. Beklerken müzik kanal kaydı yaparken yaşadığımıza benzer ortya çıkan video-ses latency yi, profesyonel USB ses kartımı kullanarak şabilir miyim diye düşündüm. Beril hemen atladı ve karanlıkta arayıp tarayıp cihazı bulup desktop makinenin ve wii makinesinin yanına koyduk. RCA sesi çivi ya da 3.5 çevirecek bir adaptörümüz yoktu tabi. Cuma günü akşam çıkışta Çankaya'da epey bir aradım bulamadım.

Haftalar sonra bu işin istediği gibi olamayacağına ikna oldu Beril. Monster + Dolphin + Çevre Birimler + Fiziksel Wii inf bar + OBS ile çalışmaya razı oldu. Aslında dördüncü hafta gibi bu setup a ulaşmıştık ama otizm böyle bir şey işte. Üç tane video yapmış getirdi demin. Youtube kanal açalım dedi. Birkaç kanal açtık. aşağıda vereyim linklerini;

Beril's Wii Channel

Hemen ardından diğer oyunlar için açtığımız şu anda boş olan kanallar;

Beril's The SIMS4 Channel
Beril's The SIMS3 Channel
Beril's ETS2 Steam Channel
Beril's OMSI2 Channel

Şimdi baktım, kanal avatarları hazırlanmaya başlamış. Videolar yüklenmeye başlamış.

Neyse, işte böyle dostlar. Otizmli ve dijital artist olarak çalışmayı seven bir kızınız varsa hayat biraz da böyle bir şey.

Kalın sağlıcakla,

Dogan ZORLU

Dogan ZORLU